26 Mart 2014 Çarşamba

ROBİN TAYYİP HOOD

AKP seçmen profilini inceliyor herkes,

Kimi koyun diyor,
Kimi Türkiye' nin zencileri ve Meksikalıları.
Kimisi de senelerce tarafımızdan,  Aaaa namaz mı kılıyorsun ? Aaaa Cumaya mı gidiyorsun ?  Aaaa Oruç mu tutuyorsun ? ....''Ne kadar banal'' .... şeklinde,  itilmiş, hor görülmüş, başörtüsü, giyimi kuşamı ile bizim tarafımızdan ötekileştirilmiş insanlar diyor...

Aslında cevap çok basit...
Ekonomik göbek bağı...

2002 de bizim sandığa küskünlüğümüzle RTE çok büyük bir şans yakaladı.
Ve kendi adına o şansı da çok iyi kullandı..
Kırsaldan şehirlere göçmüş ama şehirli olamamış , iki arada kalmış mazlum insanların sesi olduğuna onları inandırdı.
Zaten yapılması gereken bütün yatırımları öncelikle oy aldığı bölgelere yönlendirdi. 2002 den bu yana, bir Kadıköy' ün, Bakırköy' ün, Şişli' nin ne kadar geliştiğine bakın Bir de Avcılar, Bağcılar, Esenler, Güngören, Zeytinburnu gibi semtlerdeki değişime.
Daha da önemlisi seçimlerde AKP yi destekleyen iş adamlarının nasıl kalkındığına bir bakın.
Daha önce Jeep kullanan bu kadar çok başörtülü abla var mıydı  ?

Kimisi  iş kontakları ve ihalelerle,
Kimisi dolaylı olarak patronunun alacağı ihale ile işini kaybetmemek için ,
Kimisi de direkt belediyelerde , KİTlerde ve BİTlerde işe girdiği için.
Ekonomik olarak göbeğinden AKP ye bağlı...
Artık hiç bir ihale, hiç bir Devlet ve ya Belediye işi AKP kontağı olmayan kişilere gitmiyor.
Bu şekilde eskiden kıyıda köşede ufak tefek işler yapanlar, büyük müteahhit, büyük iş adamı, büyük sanayici olup çıktılar. Tepesinde Recep Tayyip Erdoğan'ın olduğu bir piramit şeklinde aşağı doğru bu işlerden sebepleniyorlar. Bunda en büyük etken ise daha önce hissedemedikleri güçlüden yana olmanın verdiği haz. Aidiyet duygusu

Daha önce iş bulamayan, ihale alamayan, devlete iş yapamayan ya da kısıtlı gelir kaynakları olan bu insanlar AKP ile önceden olduklarından bir tık yukarı bile çıkmış olsalar , onlar için bir kalkınma yoludur AKP. Kalkınamayanlar da AKP ye yakın olanların nasıl kalkındığını görüp AKP ye yaklaşarak nemalanma umudunu taşırlar...

Çok basit bir örnek vereyim.
Eskiden aracımızı park ettiğimizde başımıza bir deynekçi gelir, Aracımıza bir şey olmasın diye kaç para isterse verirdik. Şimdi ise her yer İSPARK olmuş durumda. Her 50 - 60 metrede bir İSPARK görevlisi var..
Bütün İstanbul için binlerce kişi demek bu. Dolaylı olarak binlerce aile, binlerce aile yakını ve binlerce bu kaynaktan geçimini sağlayan seçmen demek.. Sadece İSPARK yolu ile paylaşılan kazanç bu. Varın Gerisini hayal edin..

İşte bu ve benzeri bağlantılar,
Aidiyet duygusu
Seçmeninin gözünde  AKP yi zenginden alıp fakire veren Robin Hood gibi yapar..

Onlar artık
Recep Tayyip Erdoğan'ı
Robin Tayyip Hood olarak görmekteler.

Bu sebeple, ne kasetler, ne yolsuzluklar,  ne demokrasi, ne özgürlük çığlıkları, ne de yaşam biçimine müdahale gibi kavramlar onların umurunda bile değildir.
Her gün yükleme yaptıkları AKBİL dolum makinelerinin birinin bile, bir kez bile fiş vermediğini kimse görmez.15 milyonluk bir şehirde herkesi 1 dolarlık kandırsanız 15 milyon dolar eder.

Ve maalesef, ülkenin gerçek ekonomik durumu ortaya çıkıp, bir kriz patlamadıkça da bu duygudan arınamayacaklar...

TANRI KOMPLEKSİ ( Özet )


Kalp ve Beyin cerrahları arasında rastlanan bir hastalık vardır.
Yaptıkları iş, hayat kurtarmak, yaşatmak, can vermek gibi kavramlarla örülü olduğu insan hayatını ellerinde tuttukları için bazıları bir süre sonra komplekse kapılmaya başlarlar.
Bu rahatsızlığın adı '' Tanrı Kompleksi '' dir.
Anlaşılan o ki
Bizim çok değerli ve sayın bir o kadar da çok çok çok sevdiğimiz Başbakanımızın da böyle bir ruhsal problemi var.
Sanırım kendisi '' Peygamber kompleksi '' ne kapılmış.

Adamcağız nasıl böyle bir komplekse kapılmasın ki ?

Sen İETT Garajı Bakım Onarım Servisinde teknisyen ol, sendika mendika ayağına takılırken Refah Partisi gençlik kollarından Erbakan Hocanın dizlerinin dibine yerleş.

Sonra kimsenin, senin aday bile olduğunu bilmediği bir seçimde, basiretsiz ve beceriksiz Türk solunun son anda İlhan Kesici' nin karşısına Zülfü Livaneli' yi çıkartması sayesinde oyların bölünmesiyle bir gecede İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı ol.

Topu topu 3 yıllık Başkanlığın sırasında 1 milyar dolar para yap. ( dikkat dolar milyarından söz ediyorum )

Sonra o dönemin hükümeti salak gibi, sırf şiir okudun diye seni görevden alıp hapse göndersin, üstüne bir de kahraman ol.

Depremde beceriksizliği tavan yapan hükümet, başbakan yardımcısının yüzüne anayasa kitabı fırlatan Cumhurbaşkanı, ekonomik kriz, elindeki Apoyu bile asamayan koalisyon falan derken, Mesut Yılmaz' ın yerini kapan Erkan Mumcu ile Tansu Çiller' in boşluğunu dolduran derin devlet Mehmet Ağar merkez sağı senin yolundan çeksin. Üstüne üstlük Kemal Derviş' le Hüsamettin Özkan'da İsmail Cem'e kazık atınca ( adamcağız bu yüzden kahrından öldü ) yolunda kimse kalmasın.

Herkes senin ekmeğine yağ sürerken sen o milyar dolarla seçilemeyeceğini bile bile ampul partisini kur.

Sonra geri zekalı Deniz Baykal' ı Cumhurbaşkanlığı vaadi ile kekleyip, mazbatası iptal edilen jet Fadıl'ın yanına aynı bölgedeki CHP millet vekilini de istifa ettirtip orada seçim yolunu açtır, ara seçim yaptır,
Başbakan ol.

10 buçuk yıllık iktidarında diğer seçeneklerden tiksinmiş, cahil halkımın oylarını satın alıp bunun yanına sandık oyunlarını da ekleyerek her seçimde oyunu biraz daha arttır. Bütün bunlar yetmezmiş gibi yargıyı , medyayı ele geçir, orduyu lağvet. Milleti de dandik televizyon dizileri, şike muhabbeti,yerli otomobil gibi konularla uyutup, 1994 ten bu yana 18 yılda servetini 730 kat arttır.

Etrafındaki yalakalar, herkes kul sen padişahmışsın gibi el pençe divan dursun...
E adamcağız ( inançları gereği tanrı olamayacağı için mütevazi davranıp ) peygamber kompleksine kapılmasın da ne yapsın...

Halbuki Başbakan dediğin kim ?
Senin personelin. maaşını sen ben veriyoruz... Altındaki araba da senin benim, oturduğu konutta..

Bir yığın işim gücüm var ben uğraşamam diye arsa ya da araba alıp satarken emlakçıya, muameleciye , hukuk işleri için avukata vekalet vermiyor muyuz. Kurban keserken bile kasaba vekalet veriyoruz..

Ne farkı var Millet Vekili nin onlardan..? Onlarda bizim yol, su , elektrik, güvenlik gibi ihtiyaçlarımızın karşılanması için vekalet verdiğimiz, parasını ödeyerek çalıştırdığımız adamlar değil mi...?

O kadar cahiliz ki bunu ne seçmen biliyor ne seçilen..

Başbakan son olanlardan sonra iyice geliştirdi kendini.. Allah' ın bütün vasıflarını üzerinde toplayan lider de oldu artık...

Bu durumun tek bir izahı vardır.

TANRI KOMPLEKSİ....

ESERİMİZ AKP...

AKP nin iktidara geldiği 2002 SEÇİM SONUÇLARI

Toplam Seçmen........................................................: 41.407.015
Toplam Kullanılan Oy............................................... : 32.753.386
Toplam Geçerli Oy................................................... : 31.510.007
Oy kullanmayanların sayısı.......................................:   8.653.029
Geçersiz ve kullanılmayan oy toplamı........................:   9.897.008

AKP nin aldığı oy ......................................................: 10.848.704
CHP nin aldığı oy.......................................................:   6.114.843
%10 barajına takılıp meclise yansımayan oy toplamı.....: 14.546.460
Meclis dışı kalan ve Kullanılmayan oy toplamı...............: 24.443.468

Geçerli oyların % 34.43 ü, yani seçmenin yaklaşık sadece % 25 inin oyları ile 550 milletvekilinin 363 ünü yani meclisin % 66 sını kazanmıştır .

Derhal toparlanıp bir organizayon oluşturmalı ve seçimlerden önce yeni bir yapı kurmalıyız...

Kullanılmayan oy CHP nin aldığı oydan fazla....Kullanılmayan oylar orantılı bile dağılsa meclisteki sandalye dağılımı farklı olur. AKP tek başına iktidar olamazdı.. Belki diğer 2 ya da 3 küçük parti koalisyon yapabilirdi... Bütün bunların sebebi depremde beceriksiz davranan , Apoyu yakalamasına rağmen asamayan , Herkesin pek sevdiği Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Başbakan yardımcısının suratına Anayasa kitabını fırlatması ile bir anda çökecek kadar kırılgan bir ekonomik düzeni yürütemeyen DSP, MHP, ANAP koalisyonundan tiksinen halkın verdiği tepki oyları ve seçmenin sandığa küsmesi sonucu seçim kazanan bir AKP den bahsediyoruz... Şu anda halk o günden daha büyük bir tiksinti içerisinde ..

Yalnız dikkatten kaçan bir konu var...
Çok az insan bizim gibi merkezde durup seçim zamanı stratejik oy kullanma kabiliyetine sahip.
Türkiye seçmeninin taş çatlasa  % 30 u sol görüşlüdür. Bütün sol oyları toplasanız ancak o kadar eder. AKP nin Erbakan ve Cemaat kökenli kemik oylarını toplasan  % 17- 21 aralığındadır...
Aradaki farkın CHP ye yöneleceğini düşünenler 31 mart sabahı etrafa boş gözlerle bakarken bulabilirler kendilerini..
Türkiye' nin merkez sağ seçmeni hayatta gidip te sağ partiden sol partiye tepki oyu vermez.
AKP ye duyulan tepki kaynaklı oylar MHP de toplanırsa kimse şaşırmasın...
1. Parti olamaz belki ama 1999 Genel Seçimleri gibi bir sonuç bekliyor bizi.
Bu seçimin esas sürprizini MHP yaparsa kimse şaşırmasın....

KASET KÖRLÜĞÜ


Günlerdir kaset te kaset, kaset te kaset kafayı sıyırdı herkes..
Nedir bu kaset merakı anlamadım gitti..

Kasetlerden önce, 17 aralıktan önce, Gezi'den önce bilmiyor muyduk bu adamın ne olduğunu.. Bu olaylardan sonra birden bire mi aydınlandık. Tayyibin gerçek yüzünü görmek için bu olaylara mı ihtiyacımız varmış tı meğer ?
Gizli bir durum yok adam 1994 ten beri önümüzde. Her yaptığı ortada...
Sürpriz yok..
Biz burada sadece üyelerinin girebildiği bir kulüp gibiyiz. Kendi aramızda masturbasyon yapıyoruz. Kaç kişi gidip partilerde görev aldı. kaç kişi kapı kapı dolaştı. Bir Levent Kırca'yı , bir Ümit Zileli' yi bile ikna edemedi kimse muhalif oyları bölme diye...
Kimse vızıldamasın...
Tayyip bizim eserimiz...
Alın size Tayyibin iktidara geldiği 2002 seçim sonuçları...
Bakın ve ağlayın...
Toplam Seçmen.............................................................: 41.407.015
Toplam Kullanılan Oy.................................................... : 32.753.386
Toplam Geçerli Oy........................................................ : 31.510.007
Oy kullanmayanların sayısı............................................ :  8.653.029
Geçersiz ve kullanılmayan oy toplamı............................ :  9.897.008
AKP nin aldığı oy ...........................................................: 10.848.704
CHP nin aldığı oy............................................................:  6.114.843
%10 barajına takılıp meclise yansımayan oy toplamı .....: 14.546.460
Meclis dışı kalan ve Kullanılmayan oy toplamı.................: 24.443.468
Geçerli oyların % 34.43 ü, yani seçmenin yaklaşık sadece % 25 inin oyları ile 550 milletvekilinin 363 ünü yani meclisin % 66 sını kazanmıştır .
Beğen ·  · 

19 Mart 2014 Çarşamba

Çanakkale' nin Hatırlattıkları

Arkadaşlar , iyi niyetinizden şüphem yok ama dün gördüm ki çoğu kişi Çanakkale Zaferini Kurtuluş Savaşının parçası sanıyor...
Bu yıl Çanakkale Zaferinin 99. yılı..
Cunhuriyetimizin ise 91. yılı olacak...

Çanakkale savaşı 1. Dünya savaşının parçasıdır ve 1915 yılındadır.
İlk , orta ve lise kitaplarımızda söylendiği üzere Almanlar yenilince biz de yenilmiş sayılmışız.
1918 yılında 1. Dünya Savaşı fiilen bitmiştir.
Ve Osmanlı devleti 253.000 kayıp pahasına yurda sokulmayan düşmana Ocak 1920 de yapılan Mondoros anlaşması ile ülkeyi teslim etmiştir.

Kurtuluş Savaşının ise 19 Mayıs 1919 da başladığı kabul edilir.
Yani 1. Dünya savaşının bitiminden 1 yıl sonra , Mondoros Mütarekesinden 1 yıl önce.
Hani Erzurum ve Sivas Kongreleri vardı Amasya Tamimi vardı bi hatırlayın bakalım..
23 Nisanın ne olduğunu bilen var mı ?
Size 19 mayıstan önce gibi geliyor ama neredeyse tam bir yıl sonra 1920 de TBMM' nin kuruluşudur.
Yani Mondoros Mütarekesinden bir kaç ay sonra.
Kurtuluş savaşının bitişi kabul edilen 30 Ağustos ise 1922 dir. Yani Cumhuriyetin ilanından 14 ay önce ( 1 yıl 12 aydır ) ....