17 Ocak 2011 Pazartesi

Memleket Meseleleri...

Gazete ve TV haberleri izlemeyi bırakalı uzun zaman oldu sanırım. Lise çağlarında sabah kalkar kalkmaz, genellikle kalkmadan, 2 ya da 3 gazeteyi cenaze ilanlarına kadar okuyup ondan sonra başlardım güne. Böylece okuduklarımın tortusu ile kendi fikrimi oluşturmayı öğrendim.

Ne zaman ki Reha Muhtar Atina' dan bildirmeyi bıraktı ben de haber izlemeyi bıraktım.
Hani insanı deniz tutar ya öyle oluyordum yeni model haberleri izlemeye çalıştıkça.
Üzerine bir de gazetelerin ansiklopedi savaşları eklenince ......... film orada koptu işte.

İçlerinden sıyrılıp biraz daha yüksek bir yerden bakınca, aslında toplumun tek bir canlı organizma olduğunu farkediyor insan. Dünyada, ülkenizde ya da şehrinizde hatta yakın çevrenizde neler olup bitiyorsa o toplumun önceliklerine göre süzülüp size haber olarak geliyor zaten. Hele çağımızın iletişim kolaylıkları sayesinde ya da sonucunda, ister istemez bir bilgi ve haber bombardımanına maruz kalıyorsunuz.

Kendi ruh sağlığınız için ne kadar sakınırsanız sakının, zevzek ve magazinel , siyaset ve 3. sayfa cinayet haberlerinden tutun en mühim devlet meselelerine kadar bütün konular gelip sizi buluyoır.
Kelli felli adamlar oturup ağdalı cümlelerle bu konuları saatlerce tartışıyorlar. Dört bir yanımız haber Tv , ya o spor programları ???

Sonuç olarak birikiyorsunuz. Hastalık yaratmaması için bu zehri tekrar bünyeden çıkartmak gerekiyor.

O zehrin iteleyip durduğu  ''yazma dürtüsü '' de cabası.

Hangisi hangisini kışkırtıyor bilemiyorum.

Eğer bu bloğu yazmaya başlarsam , sahip olduğum  '' aşşağılık sorumluluk duygusu :) '' beni sık sık yazmaya mecbur eder ve içimdeki  ''yazma dürtüsü ''nün histerik çığlıklarını duymaktan da kurtulmuş oluırum .

İzlemediğim gündem o kara kalabalık ki neyi öne alsam önce hangi konuda zehrimi kussam ? Alt tarafı bir tv dizisinin milli değerleri nasıl zedelediğini mi,  kendini muhteşem zanneden başbakanın Aslantepe faciasını mı ya da aynı başbakanın ucube polemiğini mi yoksa unutulup giden Nevin Yanıt'ın Avrupa Şampiyonluğunu mu ?
Hepimiz gibi benim de her konu da fikrim var. Facebook ' un 140 karakteri de kesmiyor artık bunu beyan etmeye. Kısadan hisse, belki birilerine bir faydam olur....